Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan sert sözler
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Manisa’da vatandaşlara seslenerek, “20 yıl öncesini bugünle karşılaştırın. 20 yıl önce yöneticilerin çoğu nerede yaşıyordu, şimdi nerede yaşıyor? Altlarındaki arabalara bakın, nerede yaşıyorlar?” , nasıl yaşıyorlar. Vatandaşa bakın, birebir deneyimler. Vatandaşınız var mı?” dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur bugün Manisa’da miting düzenledi. Yavaş, Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitingde şunları söyledi:
“Ülkemizi bölmeyelim, herkes ekmeğini yesin: Denizli’ye gittik, aynen böyle (bir pankartta) ‘Ekmeğimizi böleceğiz, vatanı bölmeyeceğiz’ diyor. Bunu bilmiyor musun? Memleketimizi bölmeyelim herkesin ekmeği kendi ekmeği olsun. Bunu yapamaz mıyız? ‘Açlıktan bahsetme, ülkeyi konuşalım’ demek istiyor. Ülkeyi bölmeye kimin hakkı var? Ülkeyi kim bölüyor? Biz, biz. Bir yandan ‘Dağlarda 80 terörist kaldı’ diyeceksiniz. Bir yandan ‘ülkeyi bölecekler’ diyerek gideceksiniz. Bir yanda gideceksin, kendi vekillerinin deyimiyle sürekli İmralı ile görüşeceksin, iktidarda kalmak için yardım isteyeceksin, sonra öbür tarafa döneceksin, ‘vatanı bölecekler’ … Oradan gidin. Bu sistemi ortaya çıkaran 2018 yılındaki anayasa değişikliğidir. ‘Hep ben, hep ben. Daha fazla güç… Türkiye’yi tek başıma uçuracağım. ‘Türkiye uçacak, 2023’te milli gelirimiz 25 bin dolar olacak’ diyerek geldiniz ama o güç maalesef sizi bu hale getirdi. ‘Bu şekilde ikili sisteme geçip yüzde 51’i bulma şartı getirirseniz 10 binlik partilere mahkum olursunuz’ denildi. Ve onlara hızlıca ‘Sen PKK’lısın, sen FETÖ’lüsün, bu ülkenin güçlenmesini istemezsin’ diyenler… Ne oldu? ‘Bu olursa koalisyonlar biter’ dediler. Koalisyonun artık bir babası var, bir babası. Muhalefeti dinleseler ne olur? ‘Esad’la tanışın’ denilince onlara hakaret ettiler. Şimdi Rusya üzerinden Esad ile pazarlık yapıyorlar. Zamanında buluşsaydınız ne olurdu? Ülke böyle bir göçmen deposu olmazdı.
KALDIRIRSANIZ, KALDIRIRSINIZ: Bayrağa üzülen, PKK ile aynı görüşte olan HÜDA PAR ile birlikte seçime gidiyorsunuz. Zaten ödüllendirildin. Bedelini de ödüyorsun. İkisi durup ‘Bebek katilini bunlar çıkaracak’ diyorlar… İşin aslını anlatayım. Parlamentodan geçmesi için 360 oya ihtiyacı var. Ya da DSP Genel Başkanı ve ortaklarının dediği gibi… HÜDA PAR üyesini görevden alırken Ankara’da 3 kişiye işkence edip boğduğu için Hizbullahçıyı çıkardı, betona gömdü, çünkü 70 yaşında, artık yaşlandı. 85-90 yıllık paşaları kaldırmıyorlar. DSP Genel Başkanı’na soruyorlar, ‘Buna ne diyorsunuz?’ ‘E’nin anayasal yetkisi var.’ ‘Aynı yetkiyi yarın bir gün Öcalan için de kullanabilir’ diyor, bu kadar mı? Şimdiye kadar üç defa tevbe kanunu getirmişlerdir. Üç kez denediler. Halkın tepkisi üzerine geri almak zorunda kaldılar. Allah’ın hiçbir kulunun, başta kan döken bebek katilini, teröristi zindandan çıkaracak gücü ve cesareti yoktur. Parlamentoda kimsenin yetkisi yok. Tekrar kaldırırsanız kaldırırsınız.
TOPLUMUN YÜZDE 60’INI TERÖRİST ETMEYİ NASIL BAŞARILI YAPTINIZ: Bir de milleti ahlaksız görüp ahlak göstermeye mi başladılar? Bakın, neyi suçluyorlar? Okşanlar ve Kerimcanlar yüzüyor. Ayrıca bize ahlaki bir ders veriyorlar. Yolsuzluk ve ahlaksızlığın örtüsü; Hemen dönüyorlar, ‘Ezan durmuyor, bayrak durmuyor’. Senin bayrakla alakan yok. Senin ezanla işin yok. Neden söylüyorsun? Dürüst Müslümanın ağzından kötü söz çıkmaz. Dürüst Müslüman övünmez, iftira etmez. İkide bir, oturdukları yerden hakarete uğruyoruz. Biz ne bir hastalık ne de bir rezaletiz. Türkiye’de 85 milyon insan ve Türk milletinin onurlu mensupları olarak oy kullanacak 65 milyon seçmen görüyoruz. Oy verin ya da vermeyin, hepsinin başımızda yeri var. Bize düşen oy vermeyenlerin oyunu almaktır. Dün Sayın Cumhurbaşkanı bir sosyal medya mesajı yayınladı. ‘Gelin bu tatlı rekabeti bozmayalım’ dedi. Ben de ona teşekkür ettim. “Keşke o kadar çok olsaydı,” dedim. Gerçekten tatlı bir rekabet görüyorsanız, o zaman öncelikle bu milletin en az yüzde 55’ini teröre ortak olmakla suçlamayın. ‘Geri al da samimiyetini anlayalım’ dedim. Toplumun yüzde 55-60’ı teröristse yüzde 60’ını nasıl terörist yapmayı başardınız?
20 YIL ÖNCE GÜÇ YÖNETİCİLERİNİN ÇOĞU NEREDE YAŞIYORDU, ŞİMDİ NEREDE YAŞIYORLAR: İşe geldiklerinde ise şu şekilde geldiler; ‘Tek lokma tek hırka felsefesinden geliyoruz. Zenginlikle işimiz yok. Parayla işimiz yok. Bu ülkede herkesi zenginlikte eşit kılacağız’ dediler. ‘Manevi iklimiyle cenneti vaat ediyoruz’ dediler ama şimdi hepimize cehennemi yaşatıyorlar. 20 yıl öncesi ile şimdiyi karşılaştırın. 20 yıl önce iktidar yöneticileri yaşıyor şimdi nerede yaşıyorlar Aşağıdaki arabalara bakın nerede yaşıyorlar nasıl yaşıyorlar vatandaşa bakın aynı hayat vatandaşta da var mı vatandaşta yok nasılsa bir ömrün olsun o zaman dünya malına, mülküne, şatafatına mahkûmsun, tutsağısın, bu dünyayı da kaybetmişsin, öbür dünyanı da kaybetmişsin, konuşup tutmadığın için, bulamıyorum. Allah şifa versin demekten başka bir şey değil.Bugün o kadar çok aile yardım alıyor ki.O zenginliği inandığınız davada kullansaydınız bugün bu kadar fakirlik olmazdı.İnsan sadece gözünün içine bakmıyordu. devlet ve belediye ama vakıflar kuruldu yardım etmek için, para dağıtmak için vakıflar kurdular. Ama ne yazık ki o vakıfların hepsi bağış toplama vakıfları haline geldi. Kaybettiler. Kaybettiler çünkü kendilerini dindar ve diğerlerini dinsiz olarak görmeye başladılar. İçlerinden biri suç işlediyse görmezden geldiler, karşı tarafta bir şey olunca da onu kullandıkları için kaybettiler. Şimdi yenildiler çünkü oburları şampanya içmekle suçladılar ve onları büyük şampanyaları devirirken onları elçi yaptılar, yolsuzluk batağına batmışken. Deniz bitti, artık kaybettiler. İslam’a, ülkemize ve toplumumuza en büyük zararı verdiler.”