İlk kitabı Burnumun Renkleri ile Gülten Dayıoğlu Vakfı ödülünü kazanan Esra Yazdıç Demir, anne ve babasının meslekleri nedeniyle çocukluğu boyunca yedi bölgenin dördünde yaşadı. Muharrir, on altı yıl boyunca çeşitli medya kuruluşlarında gazeteci olarak çalıştı.
Demir, yeni kitabı Memur Çocuğu hakkında şunları söyledi: “Çocuklar belli bir yaşa gelinceye kadar ailelerinin izlediği yolu takip etmek zorunda kalıyor. Aslı da ailesi nedeniyle memuriyetin asgari gereklerini yerine getirmek zorunda. Heyecanlanıyor, korkuyor ama zorlukları sevinçle aşmayı seçiyor.” ve cesaret.”söz konusu.
Esra Kılıç kitabını şöyle anlatıyor;
mutlulukla coşmak
“Aslı, Galileo ve Barış üçlüsünü oluştururken yargılamadan birbirlerinin yanında olmayı, farklılıkları normalleştirmeyi, cesarete ihtiyacı olduğunu düşündüklerinin elinden tutup onları ayağa kaldırmayı nasıl başaracaklarını anlatmak istedim. bu hikayede duygular coşkuyla… Son söz şu: “Bazen birinin mutluluğu için heyecanlanırız ama acısını paylaştığımızda “Sadece sessiz kalmak ve onun yanında olmak gerekir.”
Çocuktan memur olmak
Sizce bir çocuk memur olabilir mi? Peki iki çocuk laotong üretebilir mi? Ya da üç çocuk birbirlerine hayatları boyunca unutamayacakları yara izlerini nasıl armağan ederler? Hayatlarına imza atmak üzere oldukları için aynı sınıfta buluşan Aslı, Celile ve Barış birbirlerinden hiç hoşlanmamaktadırlar.
Ta ki bir perde onları bir araya getirene kadar. Bu hikaye 869 kilometrelik bir yolun sonunda başlıyor. 365 gün sonra üç çocuk, eskisinden çok farklı insanlar olarak yaşamlarına devam ederler.
Yazar Esra Yazdıç
Savaş ve Barış…
Çünkü kültürler, renkler, aileler farklı olsa da nezaket onları dünyanın en sevimli çocukları yapar. Azimli bir çocuk, vitiligolu bir kız ve ismiyle mücadele eden bir Barış ile tanışmaya hazırsanız işte başlıyoruz…
Sayfaya bağlantı:
